
Comida Community, bir yemek topluluğu.
Comida, tam da bu platformun içeriğini yansıtacak şekilde, yemek, yiyecek, gıda, yemek sofrası anlamına geliyor ve kelime portekizceden geliyor. Yiyecek-içecek dünyasında aktif olarak yer alan, bu söktere girmek isteyen işletmeciler, sektörde yer alan işletme sahipleri, sektörde komi, garson, barmen, şef, mutfak ekibi, yönetici, işveren olarak çalışanlar, restaurant, cafe, club
alanında çalışan mimarlar, menü danışmanları, degüstatörler, sosyal medya ajansları, kurumsal kimlik uzmanları, sektöre hizmet veren üreticiler, tedarikçiler ve markaları (mobilya, kumaş, seramik, parke, boya vs.) bir araya getirip buluşturan, sektörden haberler ve sertifikalı eğitimler, seminerler veren, lezzet etrafında toplanan, bir yemek topluluğu...
İLGİMİZİ ÇEKENLER

SUPERFOODS
YENİ NESİL BESLENME
gıda tozları
Süper gıda tozları, kurutulmuş meyve ve sebzelerden yapılan bitki bazlı tozlardır. Bu tozları yapmak için kullanılan gıdalar, yüksek besin, vitamin ve mineral içeriğinden dolayı süper gıda olarak kabul edilirler. Ortaya çıkan tozlar, oldukça konsantre olup, günlük kullanım için gerekli vitamin ve mineralleri sağlamanın son derece kolay bir yoludur.Y eşil, gıdalar söz konusu olduğunda her zaman taze, doğal ile eşanlamlı olmuştur. Süper gıda tozlarının genel olarak yeşil olması, belki de yeni nesil bu toz gıdalar için güvenilirlik açısından ilk adım olacak.
SÜRDÜRÜLEBİLİR GASTRONOMİK MEKANLAR REHBERİ
RESTORANLARIN
KARBON AYAK İZİ
nedir?
nasıl hesaplanır?
Yiyecek ve içecek endüstrisi, dünya çapında yıllık sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumlu tutuluyor. Bu, tüm işletmelerin daha sürdürülebilir bir şekilde faaliyet gösterme konusunda, daha iyi bir hale gelmesi gerektiği anlamına geliyor. Bunun yolu da Karbon ayak izini nötrlemek ya da dengelemekten geçiyor.
Bir işletmenin karbon ayak izi, tonlarca yayılan CO2 cinsinden ölçülen, ürettikleri sera gazı miktarıdır. Peki bir restoranın karbon ayak izi nasıl hesaplanır ve nasıl nötr hale getirilebilir?


YAPAY ET
İklim krizi ile birlikte, bir süredir sera gazı salınımında hayvancılığın etkisi de gündeme gelen konular arasında yer alıyor. Bu probleme çözüm getiren bitki bazlı et alternatifleri ya da hücresel tarımı ile elde edilen et ürünleri her geçen gün tüketicilerin gözünde daha fazla değer kazanmaya başladı ve yapay et kavramı günlük hayatımızda daha çok duyulur oldu.
Peki, tam bir laboratuvar ürünü olan yapay et nedir?
DÜNYANIN İLK SIFIR ATIK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR RESTORANI
SILO LONDON
miselyumdan (mantarın ana bileşeni, bitkisel kısmı) sarkıt lambalar, geri dönüştürülmüş deriyle kaplanmış yemek tezgahı, sürdürülebilir kaynaklı İngiliz külünden yuvarlak yemek masaları ve beş metre uzunluğunda bir garson istasyonu, kullanılmış cam şarap şişelerinden duvar lambaları, doğal, biyolojik olarak parçalanabilen yünlü kumaşlardan koltuk döşemesi ile SILO dekorasyonda geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik olarak çok ciddi bir örnek teşkil ederken, Şef Douglas McMaster'ın yönettiği restoran, aynı zamanda sıfır atık yaratmak ve gıda üretim süreçlerindeki döngüyü kapatmak amacıyla yola çıktı.



COMIDA SORUYOR:
Z kuşağı sürdürülebilir gıda hakkında ne düşünüyor?
Twitter, pandemi koşulları ile değişen davranışları daha iyi anlamak için teknoloji, finans, spor, gıda gibi çeşitli sektörlerde veriler ve uzman analizleri içeren ilk BirdsEye raporunu 2021’de yayınladı. Twitter sohbetlerindeki verilere dayanan rapor; tüketici trendlerinin yanı sıra gıda endüstrisine dair de önemli bulgular paylaştı.
BirdsEye raporuna göre Twtitter’da son yıllarda gıda sürdürülebilirliği konuşmalar sürekli artıyor. Sürdürülebilir gıda ile ilgili tüm konuşmaların %46,5’i ise Z Kuşağı tarafından yürütülürken gıda tedariki, gıda kullanımı ve geri dönüştürme yöntemleri öne çıkan başlıklar arasında.
KENT BOSTANLARI
yok mu oluyor?
YÜZYILLAR ÖNCE İSTANBULDA VAR OLAN, ŞEHİRDE TARIMIN ATASI
Dünya ölçeğinde yaşanan salgın, iklim değişikliği, tarım arazilerinin azalması, göç, jeopolitik riskler, tarım ve gıdada tüketim artışı, artan maliyetler gibi sorunlar “tarım” konusunu en çok tartışılan konulardan biri haline getirdi. Birleşmiş Milletler raporlarına göre dünya genelinde şehirsel nüfus hızla artacağından büyük nüfuslu kentlerde gıdaya erişim her geçen gün daha da önem kazanacağı görülmektedir. Tüm bu hususlar doğrultusunda kentsel tarım günümüz dünyasında birçok faydasıyla karşımızda durmaktadır. Küreselleşmeyle birlikte şehre olan akım devam etmekte, kentin içinde var olan tarımsal araziler hızla yok edilmektedir. Gelişmiş ülkeler ise artık şehirleşme olgusunun tarım alanlarını katletmesini değil, şehrin içinde geliştirmesi gerektiği kanısını ortaya çıkarmıştır. Kentte tarım, yaşadığımız günlerde çok popüler olsa da aslında İstanbul’da yüzyıllar önce kurulan Kent Bostanları bu tanımı daha o günlerden uygulamaya koymuştur.
Bir zamanlar İstanbul’da Anadolu Yakası’nda Tuzla’dan
Anadolu Feneri’ne kadar, Avrupa Yakası’nda ise Çekmece’den Rumeli Feneri’ne kadar olan alanda 1200’ü aşkın sebze bahçesi vardı.
Sebze ve meyve ihtiyacı bostanlar aracılığıyla sağlanıyordu.
,,
,,
Ebru Koralı yazdı:
TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği) kurucularından
ve yönetim kurulu üyesi, Restoranlar ve Yiyecek İçecek Komitesi Başkanı
RESTORANIN SORUMLULUĞU
Son 30 yıl global gastronomi dünyasında çok şey değişti. Türkiye’nin gerçek anlamda gastronomi konularıyla ilgilenmesi de buna paralel oldu. Bu gelişmeyi bölgesel ve mevsimlik ham maddelere dayanan gastronomi kültürü geliştiren yeni nesil şeflere borçluyuz. Yeni trendler, insanların gastronomiye olan ilgisini artırdı ve çiftçileri, gıda üreticilerini daha iyi ürün geliştirme konusunda teşvik etti.


Renklerin psikolojimiz ve iştahımız üzerindeki
etkisi ne kadar önemli?
GASTRONOMİK
RENKLER
Renkler, özelikle gastronomi açısından baktığımızda algıladığımızdan çok daha fazlası ve bilinçaltımızda çok fazla etki uyandırıyorlar. Duyusal ve psikolojik açlığın biyolojik açlığın önüne geçtiği durumlardan biri de renklerdir. Renklerin beslenme psikolojisi üzerinde etkisi çok fazladır. Renkler besinlere olan algıyı, isteği az ya da çok
yiyeceğinizi belirler. Örneğin yaş ilerlediğinde kadınlarda turuncuya, erkeklerde ise yeşile olan ilginin azaldığı saptanmıştır. Tabii burada gastronomi kavramı içinde sadece yemekleri değil, yemek yenen mekanları da kastediyoruz.
Araştırmacılar 9 saniye içerisinde besin seçimini etkileyen en önemli unsurun
renk olduğunu söylüyorlar. Bulunduğunuz ortamın rengi, tabakların rengi,
yemeklerin rengi iştahı etkilemektedir.
Belki bilinçli belki de farkında olmadan seçtiğimiz yemekler ve mekanlarda bizi hangi renkler nasıl etkiliyor? Renklerin psikolojimiz ve iştahımız üzerindeki etkisi ne kadar önemli?
VEGANI OLSA DA YESEK...
süt ürünleri içermeyen peynirler, bitki bazlı çikolatalar
Doğal ürünler için dünyanın en büyük ticaret fuarı olan 2023 Natural Products Expo West'te bu sene Vegan beslenenler için çok sürprizli haberler var. 'Vegan katı yumurtalardan, yapay zeka destekli brie peynirine kadar, bu yılki Natural Products Expo West'in En İyilerine bir göz atmaya ne dersiniz?
Yeni vegan ürünler söz konusu olduğunda, 2023 şimdiye kadarki en büyük yıl olacak gibi görünüyor. Süt ürünleri içermeyen peynirler, bitki bazlı etler, vegan tatlılar ve çok daha fazlası veganları çok mutlu edecek haberler arasında. Bu ürünlerden en çok ilgimizi çekenleri birlikte inceleyelim.

GÜNCEL YAYIN
STUDIO MERCADO YENİ EDİSYON KONUSU
YARINI BESLEMEK
Bir tarafta önü kesilemez şekilde artan insan popülasyonu, diğer tarafta ise hızla tükenen kaynaklar. Geleceğini şekillendirmek konusunda
büyük bir hırsa sahip olan insan ırkı, en temel ihtiyacı olan beslenme konusunda ne kadar başarılı?
Her sayısında güncel bir konuyu benimseyerek, birçok farklı açıdan bakmayı başaran ve konunun bilinen ve bilinmeyen tüm taraflarının düşüncelerine ve çalışmalarına yer veren, taze ilham kaynağı Studio Mercado, sürdürülebilir gıda konusuna da yine çok dolu dolu bir içerikle ışık tutuyor.

DÜNYANIN EN SÜRDÜRÜLEBİLİR RESTORANI
İSPANYA’DAN
Şef Ángel León tarafından işletilen Aponiente, Dünyanın En İyi 50 Restoranı arasından, 2022'de dünyanın en sürdürülebilir restoranı seçildi.
Okyanusun korunmasına olan bağlılığıyla uluslararası alanda tanınan Ángel León, kendi iş kolunda "doğaya olan bağlılığıyla, deniz ürünleri kilerinin içeriğini keşfetmeye, kullanmaya ve yeniden icat etmeye götüren devrimci bir dahi" olarak görülüyor.
APONIENTE
YERYÜZÜNDE KENDİ CENNETLERİNİ YARATTILAR
SON ORMAN BÜKÜCÜLER
Küresel kara alanının %31'ini oluşturan ormanlar yaşamın temel kaynağı oksijenin üretildiği dünyanın en önemli ekosistemleri arasında. İklim değişikliği, erozyonla mücadele, biyoçeşitliliğin korunması, su varlığının arttırılmasında yaşamsal rol oynayan ormanlar, insanlar ve vahşi yaşam için aynı zamanda besin kaynağı ve barınma alanı. 1.6 milyar insan gıda, tatlı su, giyim, geleneksel tıp ve barınma ihtiyacını ormanlardan sağlıyor. Ve günümüzde ormanlar ciddi bir yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. 1990 yılından bu yana neredeyse Güney Afrika kadar alan yaklaşık 129 milyon hektar orman alanı kaybedildi.
İşte Dünya tam da bu noktadayken, adeta birer kurtarıcı, kahraman gibi ortaya çıkan, doğaya saygılı, bilinçli, sadece kendi hayatını değil, tüm canlıların hayatını da önemseyen, doğa aşığı insanlar parmakla sayılacak kadar az.

LEZZET İÇİN NE KADAR İLERİ GİDEBİLİRSİN?
DÜNYANIN EN
TEHLİKELİ PEYNİRİ:
1962 yılından bu yana satışı yasak olan, satışını yapanlara 60 bin dolara varan cezalar verilen İtalya'nın Sardinya Adası'na özgü bir lezzet olan casu marzu peyniri, 2009 yılında 'dünyanın en tehlikeli peyniri' olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Casu marzu, kelime anlamı olarak çürük peynir anlamına gelir.
Fermantasyon süreci nedeniyle dünyanın en tehlikeli peyniri olarak kabul edilen ve satışı kesinlikle yasak olan casu marzu peynirini, afrodizyak etkisi olduğuna dair inançtan dolayı, satışı yasaklanmış olsa da bölge sakinleri yüzyıllardır tüketmeye devam ediyor.
Peki neden tehlikeli?

TEDARİK ZİNCİRİNDE
DOĞAL, YEREL,
GELENEKSEL
ÜRETİCİLERİN YERİ
Yaşadığımız deprem felaketiyle, ülkemizin doğusunda yaşayan, üreten, eken, biçen, geleneksel yöntemlerle, evlerinde ürettikleri yerel malzemeleri satan, bu üreticilerden satın alıp Türkiye'nin her yerindeki, doğal beslenme talebinde bulunan müşterilere satış ve pazarlamasını yapanlar ve bu ürünleri menülerinde bulunan yerel yemeklerde kullanan restoranlar olmak üzere birçok insan büyük bir maddi kayba uğramış durumda. Gerek bu insanlarımıza yardımcı olmak gerekse bu tedarik zincirini sürrdürülebilir kılmak için neler yapılabilir? Gelin birlikte göz atalım, tüm bu yerel ve geleneksel lezzetlere ulaşmak için gerekli adresleri ve üreticilerin listelerini görelim.


UZUN ÇARŞI
konteynerlerde yaşayacak
ANTAKYA'NIN TARİHİ DEĞERİ
Antakya’nın tarihi 12’nci yüzyıla dayanan ticaret merkezi Uzun Çarşı’yı depremden sonra yeniden ayağa kaldırmak için Türkiye’nin önde gelen restoranları, yemek sanayicileri, gıda perakendecileri bir araya geldi. TURYID ve BIG Chefs Kurucusu Gamze Cizreli’nin girişimiyle başlatılan “uzunçarşıburada.com” oluşumu, Antakya genelindeki yerel üretimin sürdürülebilirliğini hedef aldı.

Ramazan Pidesi
Şifalı
Millet olarak bazı özelliklerimiz, bazı değerlerimiz, geleneklerimiz var. Çocukluğumuzdan gelen lezzetlerimiz, bir damak tadımız var. Annelerimizin, anneannelerimizin yemekleriyle sofraları donattığı, coşkuyla kutlandığı bayramlarımız var. Bizi bayramlara kavuşturan özel günlerimiz var, işte Ramazan’da bunlardan biri. Ramazan deyince de aklımıza ilk gelen pide oluyor belki ramazan ayı dışında da fırınlar pide çıkarıyor ama aynı lezzeti aynı kokuya sahip olmuyorlar, Gerek ramazan ayının bizde yarattığı o manevi duygudan gerekse de fırıncıların uyguladığı bazı sırlardan kaynaklanan bu güzel kokunun bir sırrı olduğunu, tarihten gelen bilgilerde görüyoruz.
COMIDA BUNU BEĞENDİ
Yiyecek-içecek sektöründe yer alan markalar, şefler, yeni keşifler, işbirlikleri ve sektörde yeni olan herşeyden Comida'nın seçimleri

ŞEHİRDE TARIM / AKMERKEZ
ÇATI BAHÇELERİ
Pandeminin hayatımızda bir çok şeyi değiştirdiği hepimiz için gerçek. Gerek evlere hapis olma duygusu ile gerekse doğamızdan gelen toprağa yakın olma hissi ile ama en çok kendi sebze ve meyvemizi yetiştirme, kendi kendimize yetme duygusuyla başladı bu merak. Balkon ve bahçe ile başlayan bu kişisel şehir tarımının artmasının küresel açıdan en büyük nedeni ise, yeterli ve taze yiyeceğe erişememe endişesi ve beraberinde gelen maliyet artışları…
Ülkemizde de Akmerkez’in çatısındaki bahçe bu hareketin en güzel örneklerinden.
TATLININ MODASI OLUR MU?
Yemeğin, tatlının modası olur mu? Daha önce hiç denemediğiniz, yemediğiniz, bilmediğiniz bir tatlı için kilometrelerce yol gidebilir misiniz ya da cafenin kapısında kuyrukta ne kadar bekleyebilirsiniz ? Dönem dönem bazı yemekler popüler oluyor ve bir bakıyorsunuz herkes onları yemek istiyor. Bu özellikle tatlılar için çok daha sık gördüğümüz bir durum. Ve bu tatlılar genellikle hep farklı ülkelerden ithal ettiğimiz tarifler oluyor.
Burada asıl düşünmemiz gereken konu bence şu: “neden biz kendi tatlılarımızı yurtdışında bu şekilde pazarlayamıyoruz?”
Baklava, zerde, keşkül, sütlaç, kazandibi… bu kadar kendine has bu kadar özel tatlıların bir st.Sabestian, bir nata kadar sizce değeri yok mu? Gerçekten pazarlanamaz mı? İşte asıl soru bu.

Vertical &
dikey tarım
Dikey tarım, geleneksel tarım yöntemlerine göre %96 oranında daha düşük karbon salımına neden oluyor. Aynı zamanda bu tarım yöntemi 300 kat su tasarrufuna imkan tanıyor. Bu gerçeklerden ilham alarak yola çıkan ve Bağdat caddesinde yer alan Vertical, mutfağında dikey tarım mahsulü ürünlere yer veriyor. Üstelik Vertical’da misafirlere sunulan ürünler, yine mekanın bünyesindeki dikey tarım alanında yetiştiriliyor. Bu sayede üretildiği yerde tüketim ilkesi sağlanarak sıfır karbon ayak izi ve ve sıfır atık hedefine ulaşılıyor. Aynı zamanda Vertical’ın topraksız tarım uygulamaları, herhangi bir kimyasal madde içermeyen temiz mahsullerin misafirlerle buluşmasına olanak tanıyor. Vertical'ı yaratıcısı Elif Boyner “Vertical şehrin yeme içme odaklı sürdürülebilir yaşam alanı. Minimum atık, minimum karbon ayak izi ve tükettiği yerde üretmeye çalışan bir alan” olarak tanımlıyor.
HAYATA VE GIDAYA DAİR önemli NOTLAR

YAPAY
ZEKA
ve tarımın geleceği
İnsan nüfusu sadece son 200 yıl içinde hızla artarak 8 milyarı buldu. Bu hızlı değişimden en çok etkilenen sektörlerin başında da tarım sektörü geliyor. Nüfus artışının doğrudan muhatabı olan tarım sektörünün en önemli hedeflerinden biri, önümüzdeki çeyrek yüzyıl içinde 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun gıda ihtiyacını sağlamak için tarımda verimi artırmaktır. Endüstri 4.0 ile birlikte yaygınlaşan Nesnelerin İnterneti , Büyük Veri, Yapay Zeka ve dijital uygulama teknolojileri, tarım alanında da kendini göstermeye başladı.
EVDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
ve geri dönüşüm mümkün mü?
Birey olarak ne yapabiliriz diye düşündüğümüz en önemli konulardan biri de sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm. Evimizdeki eşyalarımızın az veya minimalist olmasından, elektrik, su gibi kaynakları daha az ve ekonomik kullanmaya, canlı bitki yetiştirerek evimizin havasını temizlemekten, mutfakta sıfır atık yaklaşımına kadar yapabileceğimiz birçok şey var.
Gelin neler yapabileceğimizi görelim.
GÜNDEME YORUM
MICHELIN YILDIZI TÜRKİYE'DE
Senin kaç yıldızın var?
Son günlerde eminim bu tamlamayı çok duydunuz:
Michelin Yıldızı.
Yiyecek içecek sektörüyle yakından ilgilenmeyen biriyseniz galakside yeni bir yıldız mı keşfedildi diye düşünebilirsiniz. Aslında keşfedilen yeni yıldızlar var ama gökyüzünde değil, ülkemizin yiyecek içecek sektöründe. Gelin biraz Michelin Yıldızına yakından bakalım.
PANDEMİ'DEN SONRA YAPILAN ARAŞTIRMALARA GÖRE
YEME ALIŞKANLIKLARINDA YENİ TRENDLER
Ipsos Global Trends Raporu ve diğer bazı kaynaklardan toplanan bilgilerle oluşturulan raporda; dünyada yemek alanında ortaya çıkan ve günümüzün yemek endüstrisini etkileyen ve etkileyecek olan yeni trendlerden bahsediliyor. Metro Türkiye’nin, araştırma ve danışmanlık şirketi KONDA iş birliğiyle 31 ilde 2725 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği Yeme İçme Araştırma sonuçlarında ise, alışveriş tercihlerinin modernleşme ile dönüşümü, sağlıklı beslenme eğilimi, evde ve restorandaki yeme içme alışkanlıkları detaylı bir şekilde mercek altına alınıyor. Araştırmaya göre tüketicilerin 10 kişiden 8’i gıdayı gezerek, görerek ve seçerek almak istiyor. Her 4 kişiden 1’i alışveriş yaparken ürünün yerli olmasına dikkat ediyor, her 2 kişiden 1’i ise sepetinde yöresel ürün tercih ediyor.
Peki yeme içme alışkanlıklarımızda gelişen yeni trendler neler ve
Pandeminin bu değişen alışkanlıklarda rolü nedir?


.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
ONLİNE SİPARİŞ
TEMİZ GIDA
ATIKSIZ MUTFAK
AİLE İLE YEMEK
HIJYEN
eve siparişin yoğunlaştığı günler hangileri? Kimler hangi motivasyonla dışarda yemek yemeyi tercih ediyor? Sipariş verirken dikkat edilen kriterler neler? Tüketici hangi durumlardan olumsuz etkileniyor?
Tüketicilerin yarısından fazlası, ne yiyeceklerine karar verirken sağlıklı beslenme tercihi olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre beslenmelerinde şekeri azaltanların oranı %35, tuzu azaltanların oranı %27 ve yağı azaltanların oranı ise %19.
Her 10 kişiden 8’i evde ihtiyaç fazlası bulunan ve pişmemiş gıda ürünlerini bozulmadan değerlendirmenin, 9’u ise artan yemekleri değerlendirmenin bir yolunu buluyor. Ev hanımı ve emekli kesimin yaklaşık %65’ten fazlası kendi değerlendirip tüketiyor.
Araştırmada “nadiren ailece sofraya oturup yemek yiyoruz” söylemine katılıp katılmadıkları soruluyor, katılımcıların ortalama %63’ü aile ile aynı sofrada yemek yeme alışkanlığının olduğunu, Türkiye’den katılımcıların yüzde 70’I ise aile yemeklerine devam ettiğini belirtiyor.
Modern hayatın insanı doğadan kopartan, zamanı hızlandıran ve teması azaltan yaşam şekli, yemekle olan ilişkimizin de köklü bir değişime uğramasına neden oldu. Pandemi de hijyen kousundaki hassasiyeti oldukça artırdı.
İlk ekmek Göbeklitepe’de yapılmış
Ülkemizin üzerinde yer aldığı ön Asya, yani Anadolu, üç tarafı denizlerle kaplı Güneydoğusu ise bereketli hilal denilen Mezopotamya topraklarının bir kısmını barındıran pek güzel coğrafyaya sahip. Binlerce sene içerisinde, bereketli topraklarında yeryüzündeki bugüne kadar tespit edilebilen ilk tarım, buna bağlı olarak da yerleşim başlamış, yani köyler, kasabalar, kentler oluşmuştur.
Göbeklitepe'yi bulmak için 25 sene çalışan Prof. Dr. Klaus Schmidt, buluntunun insanlık tarihini değiştirdiğini 12 bin yıl önce ilk tarımın burada yapıldığını ileri sürmüştü. Tezini, Göbeklitepe'de bulduğu taştan oyulmuş, 240 litrelik büyük kaplar içerisindeki oksalik asit tuzu kalıntısına dayandırmıştı. Oksalik asit tuzu, tahılların suda bekletilmesi, ezilmesi ve mayalandırılmasıyla oluşmuştu. Yani alanda veya etrafında tahıl vardı.

ANADOLU'NUN BEREKETLİ TOPRAKLARI ÜZERİNDE
LEZZETLİ FİLMLER
Ruhumuzu da doyuran
Seyrederken mutfağa koşma isteği uyandıran, iştahınızı açan, eğer yemeğe gönül vermiş biriyseniz
mutlaka görmeniz gereken, lezzetli filmlere bir göz atıyoruz.
İLHAM VERENLER
CİHAN ÇETİNKAYA
Michelin yıldızı alan restoranlardan Mikla'nın şefi Cihan Çetinkaya, Comida’nın ilham verenlerinden biri.
İşleyen bir yapı var ve siz görev tanımınıza göre görevi sürdürüyorsunuz aslında. Mutfak bilgisine ek olarak elbette iyi bir yönetici olmalısınız. Her bir markanın konumlanması farklı oluyor. Birisi satış odaklıdır, biri maliyet odaklıdır… Her birinde sorgulama şeklin farklı olmak zorundadır. Esas olan, çok yönlü bir yönetici olmak.

“COMIDA, sadece şeflerin veya
şef restoranlarının yaptıkları tabaklar değil, evinin şefi olan herkese de açık bir platform”
bugünkü yemeğimiz @homemade.is.happiness sayfasının sahibi sevgili Zeynep Dinç'ten. Renkleri, kombinasyonları, kullanılan malzemelerin çeşitliliği ve iştah açıcı, profesyonel çekim kalitesine sahip fotoğraflarıyla gerçekten çok başarılı bir hesap.
@homemade.is.happiness
